13 Aralık 2016 Salı

Sosyopat Nedir ve Nedenleri Nelerdir


Bazen sosyopatiyle eşzamanlı olarak kullanılan psikopati, kalıcı antisosyal davranış, empati ve pişmanlık eksikliği ve cesur, özünmüs, egoist nitelikler ile karakterize edilen bir kişilik bozukluğu [1] olarak geleneksel olarak tanımlanmaktadır. Tarih boyunca farklı psikopatoloji kavramları kullanılmıştır. Bu kavramlar yalnızca kısmen örtüşüyor ve bazen çelişkili olabilir.

Sosyopat, hoş olmayan davranışlarda bulunan, kurallara ve kanunlara uymayan, verilen cezalardan hiçbir zaman ders almayan hastalığı bulunan insanlara denir. Sosyopati suça yatkınlıktır ve antisosyal kişi bozukluğudur. Hiçbir zaman kurallara uymazlar, hiç kimsenin derdiyle derlenmezler, hatta dinlemek bile izlemezler. Başkalarına zarar vermek onlar için adeta bir zevktir. Sosyopatlarda en çok rastladığımız durum, kanunsuzluk, suç işlemek, işlemeye teşebbüs etmektir. Daha çok 15-22 yaş gruplarında görülmektedir.

Amerikalı bir psikiyatrist olan Hervey M. Cleckley, Amerikan Psikolog George E. Partridge'in olduğu gibi, Zihinsel Bozuklukların Teşhis ve İstatistiksel El Kitabı'nda (DSM) antisosyal kişilik reaksiyonu / rahatsızlığının ilk tanı ölçütlerini etkiledi. DSM ve Uluslararası Hastalık Sınıflaması (ICD), daha sonra, bu teşhislerin psikopat veya sosyopati olarak atıfta bulunduğu (veya atıfta bulunulan maddeyi içerdiği belirtilerek) antisosyal kişilik bozukluğu (ASPD) ve dissosyal kişilik bozukluğunun teşhisini getirdi. Kanadalı psikolog Robert D. Hare daha sonra Psychopathy Checklist ile kriminolojide psikopati yapısını yeniden şekillendirdi.


Sosyopatları ele veren davranışlar
  • Toplumsal kurallara uymama: Toplum tarafından konulan kuralları ve yasaları hiçe sayarak asla tanımazlar.
  • Utanma ve pişmanlık duymama: Hiçbir zaman yaptıklarından utanma veya pişmanlık duymazlar
  • Tehlikeli durumlara karşı soğukkanlı davranma: Herhangi bir kaza veya felaket karşısında asla paniklemezler ve acıya karşı dayanıklıdırlar.
    Sosyopat
  • Başkasının yerine kendilerini koyarak empati kuramazlar: herkese karşı acımasızdırlar. Duygu yoksunudurlar ve hiçbir zaman gerçek sevgiye inanmazlar.
  • İnsanlara hükmetme isteği: Bulundukları ortamda emir altında olmaktan nefret ederler ve riayet etmezlerde zaten. Her zaman lider kendileri olmak isterler.
  • Yalan konuşmakta sınır tanımazlar: Oldukça abartılı yalan konuşurlar. İyi niyetli ve temiz insanları çok kolay kandırırlar.
  • Arkadaşları yoktur: Sosyal ilişkileri çok zayıftır. Arkadaşları yoktur ve hiçbir plana sadık kalmazlar.
Bir kişinin başlangıçta sosyopat olduğu hemen anlaşılmazsa da şüphe duyulduğunda onu köşeye sıkıştıracak sorularla kendini kolayca ele verebilmektedir. Çok hayalperest oldukları için anlattıkları herhangi bir olaya yaşanmayan olağanüstü şeyler ekleyerek anlatırlar. Sorguladığınızda ise hakaret olarak algılarlar ve öfke ve saldırganlıkla tepki gösterirler. Sürekli olarak kendilerini üstün göstermek isterler. Kendilerinde olmayan özellikleri varmış gibi göstermekte oldukça ustadırlar. Yeni tanıştıkları insanlara kendilerini önemli biriymiş gibi anıtırlar.
Sosyopatın tedavisi oldukça zordur ve bazen de imkânsızdır. Bu tür hastaları iyi analiz etme gerekmektedir. Hastalığının altında yatan sebepler araştırılarak ona göre bir tedavi şeli seçilmelidir. Eğer hastalığın altında madde bağımlılığı, depresyon veya duygu değişimi gibi nedenler yatıyorsa, tıbbi destek gerekir. Fakat bu tür insanlar her meseleyi farklı şekilde çözmeye çalışırlar ve kesinlikle hasta olduklarına inanmazlar. O yüzden tedavi etmekte zorlaşmaktadır.